21 Kasım 2010 Pazar

Herkese selam,

Sizlere bir sergi önereceğim ama bu sergi Aralık ayının 17 sinde İstanbul dan ayrılacak. Fen e meraklı veya insan vücudunu tanımaya merak salan biriyseniz kesinlikle Body World Yaşam Döngüsü sergisine gitmelisiniz. Eskiden yaşayan insanlar ölmeden önce vücutlarını oraya bağışlıyorlar ve öldükten sonra sergide kullanılıyor. Biz okul olarak bugünü saymassak 3 gün sonra gidiyoruz:))). Sergide vücutların nasıl sergilendiğine gelirsek. Deriler yok damarlar,sinirler vb.şeyler var. Bunları nasıl bu hale getirmişler diye sorarsanız. Vücutlarını bağışlayan insanlar öldükten sonra vücutlarına değişik bir sıvı aktarılıyor ve plastikleştiriliyorlar.(sıvı sayesinde)Sizlere sergiyi kesinlikle öneriyorum. Eğer resimleri merak ediyorsanız internetten Body World yazıp bakabilirsiniz. Bu bilgileri gitmeden nasıl öğrendiğimi merak ediyorsanız belgeselden izledim. Ama gerçekten çok güzel görünüyordu.

20 Kasım 2010 Cumartesi

İyi bayramlar

Herkese iyi bayramlar. Umarım bayramınız güzel geçmiştir. Benim harika geçti. Sizlere yakın zamanda dede korkut hikayelerinden anlatacağım. Şimdilik bu kadar. Hepinizin bayramını kutlar sevdiklerinizle nice mutlu bayramlar dilerim.

3 Ekim 2010 Pazar

Herkese selam,

4 Ekim Hayvanlar Günü yarın. Bu yüzden hayvanları yarın çok dikkatle koruyalım. Ama tabi ki her gün koruyalım sadece yarın değil. Hayvanlar, duyu ve hareket yetenekleri olan canlılardır. Hayvan dostları ilk kez İngiltere'de 1822 yılında bir araya geldiler. Hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve hayvanların daha iyi koşullarda beslenme ve korunmalarını sağlamak amacıyla Hayvanları Koruma Birliği'ni kurdular. Yurdumuzda Hayvanları Koruma Derneği 1908 yılında kuruldu. Aynı amaçlı dernekler birleşerek Hollanda'nın başkenti Lahey'de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nu oluşturdular. 1931 yılında toplanan bu kuruluş 4 Ekim'i Hayvanları Koruma Günü ilan etti.
İlk çağlarda insanlar, hayvanlardan korkuyorlardı. Hayvanlardan korunmak için evlerini dağların yamaçlarına, kayalıklara kuruyorlardı. Zamanla insanlar hayvanlara yaklaştılar. İnsanlar daha ilk çağda kedi, köpek, at, koyun, sığır, keçi gibi hayvanları evcilleştirdiler. Evcilleşen hayvanlar, insanların yardımcısı oldu. Pek çok kitapta, filmlerde, sahipleri için canını veren hayvan öykülerini okur, izleriz. Hayvanların sahiplerine bağlılıkları, hayvan sevgisinin doğup büyümesine yardımcı oldu. Hayvanları seven insanlar, hayvan hastalıklarını iyileştirmek için çalıştılar. Bugün uygar ülkelerde hayvan hastaneleri kurulmuştur. Veterinerler hayvan hastalıklarını belirleyip iyileştiriyorlar. Hayvan hastalıklarına karşı önlem alınıyor. Hayvanları hastalıklardan korumak için aşı yapılıyor.
Başlıca besinlerimiz olan et, süt, yumurta, yağ hayvanlardan sağlanır. Giyeceklerimizin bir bölümü de hayvanların derisinden, yün ve tüylerinden yapılır. İnsan sağlığı için gerekli olan aşı ve serumun yapılmasında da hayvanlardan yararlanılır. Kafesteki kanaryanın ötüşünü dinlemek, akvaryumdaki balıkları seyretmek bizi dinlendirir. Çiçekten çiçeğe, ağaçtan ağaca dolaşan böcekler, bitkilerin çoğalma olayına yardımcı olur. Çevremizdeki hayvanlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yararlanıyoruz. Kuşkusuz akrep, yılan gibi zararlı hayvanlar da vardır. Bu zehirli hayvanlardan kendimizi korumalıyız.
Hayvanları sevenler, insanları daha içten severler. Hayvan dostları mutlu olmayı sevgide ararlar. Hayvanları koruyalım. Hayvanlara eziyet etmeyelim. Hayvanları sevelim. Onlara yardımcı olalım. Hayvanları Koruma Günü'nde öğrendiklerimizi yaşam boyu uygulayalım. Bu konuları iyice okuyun ve bilgiler öğrenin.

30 Eylül 2010 Perşembe

Okullar Açıldıııı!!!

Uzun zamandır yazamamamın nedeni okul hazırlığı ve okul başladığı için dersler. Bu senemi çok güzel geçireceğime eminim. Geçen seneden bir önceki sene İngilizce Cambrige sınavına girdim. Ama o seneki 1. sınavdı. Geçen sene ise 2. sınav olan Movers'a girdim ve iki sınavda da hiç yanlışsız geçtim. Bu sene de Flyers için çok çalışacağım. Ben bu sene için derslerime çok ağırlık vermeyi düşünüyorum. Ama tabi ki çevreyi unutmadan. Bu sene etkinlik olarak fen dersine girdim. Bakalım bu sene bu blogda ve okuldaki fen derslerimde ve etkinliklerde nasıl bir ilerleme kaydedicem. Bunu yapmam için öğretmenlerim bana çok destek oluyorlar. Tabi ki ailemde. Okulumda tim olarak çevre ile ilgili bir time girdim. Bu timde elimden gelen bütün projeleri ve etkinlikleri yapacağım. Bu sene çevre temizliği yapılmalııııı ... HAYDİ O ZAMAN ÇEVRE TEMİZLİĞİ ZAMANIIIIII...

14 Eylül 2010 Salı

selam

Uzun zamandır sizlere yazı yazıp bilgi veremiyordum. Anket yapmakla meşguldüm. Herkese yaptım ve herkesin cevabı çevremizin yeterince temizlenmediği çıktı. Bir de tabi ki unutmadan geçmiş Ramazan yani Şeker Bayramınızı kutluyorum... :))) Haydi çevre için elele..

24 Ağustos 2010 Salı

Anket

Son zamanlarda bir iş peşindeyim. Bir defter aldım ve oraya anket soruları hazırladım böylece herkese anketi doldurtup belediyeye gideceğim. Bence çevremizin temizliği çok önemli. O zaman haydi çevreyi temizleme zamanı.

12 Ağustos 2010 Perşembe

Dupnisa Mağarası

İğneada yolu üzerinde bir yol ayrımı var o yol ayrımı ise Dupnisa Mağarası'na gidiyor. Her ne kadar soğuk olsa da içi harika bir yer.
İşte bilgiler: Dupnisa Mağarası 2 bölümden oluşuyormuş. Üst taraf kara mağara alt taraf ise sulu mağara diye adlandırılıyormuş. Sulu mağaranın içi 10 derece. Kara mağaranın içi ise 13 derece. Ben orada çok eğlendim. Tavanda ise sarkıtlar vardı. Sarkıtlardan da sular damlıyordu başımıza. Oradan çıkışta da İğneada'ya gittim. İşte böyle. Ama orada çoook eğlendim. Herkese "Dupnisa Mağarasını" tavsiye ederim.

9 Ağustos 2010 Pazartesi

İğneada

Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte İğneada 'ya gittim. İğneada İstanbul'a yakın bir yer. Orada bir kaç tane plaj vardı. Biz en temiz olanına girdik. Çünkü diğerleri çok kirliymiş. Bizim girdiğimiz deniz de çok yosunluydu. Ben oradaki insanları gözlemledim. Bir çoğu sigaralarını denize ya da plaja atıyordu. Bir tane de kız gördüm o da denizde yürüyerek çekirdek çitletiyordu. Çekirdeğin de kabuklarını denize atıyordu. Bunu görünce çok üzüldüm çünkü kızın çevreyle ilgili bir bilgisi yoktu. Yüzdüğü denizi kirleten birini görünce gerçekten herkes onun çevreyle ilgili bir bilgisi olmadığını anlar. İşte bu kadar yani kısacası deniz biraz kirliydi...:)

5 Ağustos 2010 Perşembe

herkese selam,

Çevreyi temiz tutmak gerekiyor. Bunu herkes biliyor. Siz de çevreyi sevin ve koruyun. Çevre bizim her şeyimiz. Gelecekteki çocuklara acımak lazım. Bunun nedeni de neredeyse insanların %40'ı çevreyi kirletiyor. Bu da bizleri çok sinirlendiriyor. İnsanlar çevreyi hiç mi sevmez. Bu bir anı:
Bir gün yolda giderken bir adam ve bir kadın gördüm. Onların elinde gofret ve cips paketleri vardı. Onların ne yaptığını anlamışsınızdır. Tabi ki de çöpleri yere attılar. Bunu görünce çok sinirlendim. Bu gibi kişilere sinir olunur. Hem de çok sinir olunur.

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Çevre Çevre .Çevre

"Çevreni temiz tut uygar insan ol" diye bir laf vardır. Gerçekten de çevreyi temiz tutmayan insan uygar insan değildir. İşte sizlere yeni bir anlatım:
Her caddeden veya her sokaktan geçerken elbette yere tüküren bir kişi görüyorsunuzdur. İşte bu kişilere hayır deme zamanı geldi. Sizlere komik olan bir fikrimi söyleyeyim. Benim fikrim "Köpek Savar" yerine "Yere Tüküren İnsan Savar" yapmaları lazım. Hem bir de "Yere Çöp Atan İnsan Savar" yapmaları lazım. İşte benim
fikrim bu. Benim basketbol gibi hobim var ama yine de en önemlisi çevre diye düşünüyorum.

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Burgaz Ada

Bu çiçek ne kadar güzel. Benim uzun ve yorucu geçen yürüyüşümün olduğu yol üzerindeki çiçek.



Burgaz Ada ne kadar güzel olsa bazı yerleri fena halde kirli. Hele hele üst yollar.

Diğer bloglar...

Sizlere iki tane blog tanıtmaktan mutluluk duyuyorum. Bu blogların çok güzel anlatımları var.
1. olarak "Mehtap Canver Ercan". O blogta gerçekten çok güzel konular var. Girin ve kendiniz görün.
2. olarak" Mor Kirpi". Bu blogta harika yemek tarifleri bulabilirsiniz. Bir de Mor Kirpinin sitesi var oradan da harika pastaları sipariş edebilirsiniz. Pastaların da harika resimlerine bakabilirsiniz.

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Köpek Savar

İnsanlar neler neler icat ediyorlar. Bu icatlar bazen fena halde sinir bozucu olabiliyor. Bir örnek olarak "Köpek Savar". Köpek savar insanların duyamadığı ama köpeklerin duyduğu bir ses cihazı. Düğmesine basıldığında insanların duyamadığı bir ses oluyor ve köpekler bu sesten kaçıyor. Mesela bir köpek gölge bir yerde rahatsızlık vermeden ve rahat bir şekilde yatıyor. Ama insanlar onların uzaklarında olduğunu bildikleri halde eğlence için düğmeye basıp köpekleri kovuyorlar...

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Küçük Çocuk da haklı.

Evet galiba artık size hobimden bahsetmeliyim. Ben Fenerbahçe Spor Kulübü'nde basketbol oynuyorum. Bugün ise baskette çok yorucu bir günün ardından nihayet eve ulaşabildim. Bana bir şeyler yazmak isterseniz ise bana Facebook'taki istakozlar bölümünden ulaşabilirsiniz.
Ne kadar çok haklı.

Evet her ne kadar oyun oynamayı sevsek de biraz da film izlemek isteriz. Bu yüzden sizlere eğlenceli bir film tavsiye etmek istiyorum. Film adı:Sihirli Otobüs Geri Dönüşümün Önemi. Bunu izlerken çok eğlenip aynı anda da öğreneceksiniz.

16 Temmuz 2010 Cuma

Çevre,Temizlik,Doğa,Hava

Son zamanlarda çevrenin daha çok kirlendiğini elbette herkes fark ediyordur. Bunu fark edenlerin bazılarının elbette çok da üzüldüklerini de biliyorum. Geçelim çevreyi kirleten diğer bir şeye. Tabi ki de egzoz dumanı. Bu şey gerçekten çevreyi çok kirleten bir şey değil. Ama bu maddenin de havayı kirletmede çok büyük bir etkisi var. Yani tabi ki sizlere egzos dumanı çevreyi kirletmiyor demiyorum. Tabi ki de kirletiyor. Zaten hava da çevre sayılmaz mı? Bunu bilmeyen çevreci kalmasın. Hava da temiz olsun, kara da...

15 Temmuz 2010 Perşembe

Mahalle muhtarının tepkisi

Uzun bir zamandır sizlere yazı yazamıyorum. Bunun nedeni tatilde olmam. Tatilde ben ilk olarak Erikli'ye gittim. Sizlere Erikli'yi tavsiye etmem. Denize sadece tekneyle açılıp güzelce yüzebilirsiniz. Plajda yüzmek orada iyi değil. Orada ise Sevim Pansiyon diye bir yerde kaldım. Biz ailecek gittiğimiz için 2 odaya bölündük. Sevim hanım bize her odada televizyon ve buzdolabı olduğunu söyledi. Biz de gittik. Ne görelim birinde televizyon yok birinde televizyon var çalışmıyor. Buzdolapları çok fena kötü kokuyor. Sonra kötü olan bir şey daha ise çarşaflar iğrenç kokuyor. Yani bütün aile sırt üstü yattık. Sonra yastıklar ve yataklar çok sertti bütün ailenin beli ve boynu ağrıdı. Ertesi sabah mutlulukla Asos'a yolculuk yaptık. Orası harika bir yer herkese tavsiye ederim. Orada ise Taş Ev Pansiyon diye bir yerde kaldık oranın güzelliğini anlatamayız. Giderseniz kesinlikle orada kalmalısınız. Orada da kaldık ve Erikli Sevim Pansiyondan sonra tatilin tadını çıkardık. Oradan çıkarken yağmur yağmaya başladı. Son tatil yerimiz ise Bozcaada oldu. Orası şaraplarıyla ünlü bir yerdir. Harika bir yerdi. Herkese tavsiye ederim. Bozcaada'ya kesinlikle gitmelisiniz. Evet şimdi merakla beklenen muhtar konumuza gidelim. Muhtara Çarşamba günü gittim. Orada ona bütün notlarımı gösterdim ve sinirlendim. Muhtarın bana söylediği tek şey (Bunların hepsini Belediye Başkanı yapıyor tamam mı yavrum?)du. Ben de şöyle bir şey yaptım. Bir plastik şişe ve poşet bıraktım sokağa. Sonra ise aradan 8 gün geçti ve çöp hala oradaydı. Ben alıp çöpe attım çöpleri Yani artık anladınız Belediye tüm işleri yapmıyor.

21 Haziran 2010 Pazartesi

Perşembe için çok heyecanlıyım

Muhtarın benim yazılarıma karşı nasıl tepki vereceğini çok merak ediyorum. Çevrenin kirliliğini elbette o da görüyordur ama yine de benden duyması bence çevre kirliliğinin engellemesine daha büyük bir faydası olur. Şimdi de çevreyi kirleten bir maddeyi tanıyalım.

SİGARA

Bu maddenin hem çevre kirliliği hem de insan sağlığı açısından ne kadar zararlı olduğunu elbette biliyorsunuz. Şu andan itibaren sigarayı yere atanları gördüğünüzde o kişileri uyaracağınıza eminim. Haydi çevre temizliği zamanı...

herkese selam,

Artık sizlere yaşadığım bir olayı anlatayım. Bir gün sahilde gezerken 3 tane adam gördüm. Ortada duran adam su şişesini güzelim çimlerin üzerine attı. Ben de o kadar sinirlendim ki içim cız etti. Bir başka gün ise yolda araba ile giderken 1 tane gelin arabası gördüm. 2 tane çocuk da arabadan para istiyordu. Sonra ise çocuklara para verdiler ve çocuklar zarfları çöpe attılar. Aradaki fark çooook büyük değil mi?

19 Haziran 2010 Cumartesi

Proje takımı

Sizlere projeyi anlatmayı tabi ki unutmayacağım. İşte şimdi anlatıyorum. Ben mahallemdeki kirlilikleri bir kağıda not edip mahallemin muhtarına gideceğim. Notlarımı ona göstereceğim. Sonraki günlerde ise Belediye Başkanına gidip notlarımı onunla da paylaşacağım. İşte bu kadar. Mahalle muhtarına da haftaya perşembe gideceğim.

18 Haziran 2010 Cuma

Bütün çevrecilere selam

Ben istakozlar adında herkesi bilgilendirmek için bir blog açtım.Burada çevreyi seven ve camdan dışarı baktığında yeşil bir çevre görmek isteyenlerin neler yapmaları gerektikleri konusunda çok fazla bilgi olacak. Ayrıca çevreyi kirleten maddeleri de çok daha yakından tanıyacağız. Bu maddeleri sadece yazı ile değil resimler ile de göstermeye çalışacağım. Çevreyi temiz tutma amacı ile ben bir proje yaaptım. Sizlere bu proje takımını yakın bir zamanda anlatacağım. Benim istediğim ikinci bir şey ise şu bazı insanlar şöyle düşünüyorlar:
- Aman şu çöpü şuraya atsam ne olur ki. Hem zaten bunu çöpçüler topluyor.
Evet bunun gibi düşünenler şunu bilmiyorlar. Bazı çöpler toplanamıyor. Mesela bir adam veya bir kadın bir kağıdı yere atıyor. Sonra bir rüzgar esiyor. O zaman da tabi ki kağıt başka yerlere uçuyor. Bunun bir kötü nedeni hem rüzgarla uçup gitmesi,hem de kağıtların ağaçtan yapılması. Bunu her çevreci bilir.