13 Şubat 2011 Pazar

Bir Tarih Harikası...

Sizlere selam çevre seviciler 15 tatilde bol bol gezdik eğlendik sanırım şimdi de okul zamanı:) Benim tatilde gittiğime çok mutlu olduğum bir yer ise bir resim sergisi. ÇOOOK uzun zaman önce yaşamış olan ve hayatı çok kötü olan birinin müzesi. Hayatı çok kötü geçmiş fakat o hiç yılmamış bir insan tabi ki FRIDA KAHLO. Sizlere yakında orada bulunan resimleri göstereceğim fakat o zaman şimdi deil malesef:) Ama hayatı gerçekten kötü.Sizden ricam yazıyı boşverip de geçmeyin kesinlikle okuyun. Sizlere hayatını kısaca anlatmak istiyorum:
Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon, (6 Temmuz 1907- 13 Temmuz 1954) Meksikalı ünlü ressam. Ressam Diego Rivera’nın eşi. Resimlerinin yanı sıra inişli çıkışlı özel yaşamı ve politik görüşleri ile tanınır.

1907 yılında Mexico City’nin güneyindeki Coyoacan’da, Macar Yahudisi fotoğrafçı Wilhelm Kahlo ve Kızılderili asıllı Matilde Calderon Gonzales'’in dört kızından üçüncüsü olarak dünyaya geldi. 6 Temmuz 1907 günü doğmuş olmasına rağmen, kendisi doğum tarihini, Meksika devriminin gerçekleştiği 7 Temmuz 1910 günü olarak ilan etmiş, yaşamının modern Meksika'nın doğuşuyla başlamış olmasını istemiştir.

Altı yaşındayken geçirdiği çocuk felcinin sonucu olarak bir bacağı özürlü kalmış, kendisine "Tahta Bacak Frida" denmişti. Bu özrüyle başetmesini bilen Frida, gençkızlık çağında, dönemin en iyi eğitimini veren Ulusal Hazırlık Okulu’nda okudu. Bu okul, onu sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlara yönlendirdi. İlerde Meksika düşün yaşamının önemli isimleri olarak anılacak Alejandro Gomez Arias, Jose Gomez Robleda, Alfonso Villa okul arkadaşları oldu. Okulda, anarşist bir edebiyat grubuna dahil oldu; güçlü bir kişilik oluşturmaya başladı. 19 yaşında geçirdiği bir trafik kazası bütün hayatını değiştirdi.

17 Eylül 1925 okuldan eve dönerken bindiği otobüsün tramvayla çarpışması sonucu çok kişinin öldüğü kazada, trenin demir çubuklarından birisi Frida’nın sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıkmıştı. Kazadan sonra tüm hayatı korseler, hastaneler ve doktorlar arasında geçecek; omurgası ve sağ bacağında dinmeyen bir acıyla yaşayacak, 32 kez ameliyat edliecek ve 1954’te çocuk felci nedeniyle sakat olan sağ bacağı kangren yüzünden kesilecektir.

Kazadan bir ay sonra hastaneden çıkan Kahlo, ailesinin teşviki ile sıkıntı ve acıdan kaçmak için resim yapmaya başladı. Yatağının tavanındaki aynaya bakarak oto-portreler yaptı.

Hayata çok kısa zamanda veda etmiş hem de çok gençken...